(Minghui.org) Diğer uygulayıcılar gibi Pekin’e gidip Dafa’yı doğrulamadım. Çocukluğumdan beri çekingen biriydim; ancak Dafa’yı uygulama konusundaki kararlılığım hiç sarsılmadı.

Annemin haberi olmadan Fa’yı çalıştım, pankartlar astım ve bilgilendirme materyalleri dağıttım. ÇKP’nin zulmü, uygulamayı bırakmama neden olmadı; ancak duygu ve duygusallık beni yoldan çıkardı. Evlenme zamanım gelmişti. Birçok iniş çıkıştan sonra eşimle tanıştım. İyi bir insandı ve Çin’deki çoğu insanın aksine, ona Dafa’dan bahsettiğimde düşmanca bir tavır sergilemedi. Dafa’ya karşı doğru düşüncelere sahipti ve Dafa’ya zulmedildiğini kabul ediyordu. Sonrasında doğal bir süreçle onunla evlendim…

2008 yazında, başka bir uygulayıcının verdiği Shifu’nun yeni makalelerini okuduğumda, Shifu’nun merhamet dolu çağrılarını gördüm ve gözlerim doldu. İçimden Shifu’ya, iyi uygulayamamış olsam da geri döndüğümü söyledim ve beni terk etmediği için teşekkür ettim. O günden sonra, gayretli uygulama yolunda yürümeye başladım.

[Bu makaleden alıntı]

*****

Yeni bir Çin Fahui başladı. Bu, xiulian deneyimlerimi Shifu’ya sunmak ve uygulayıcı arkadaşlarla paylaşmak istememin ilk kez olduğu bir Fahui. Yazı yazmada iyi olmama rağmen, uygulamamın yeterince iyi olduğunu düşünmediğim için daha önce hiç deneyim paylaşımı yazmamıştım. Bu Fahui’nin önemini fark edince, xiulian deneyimlerimi kaleme almaya başladım. İşte o zaman, Shifu’ya sunacak çok fazla şeyim olmadığını gördüm. Utandım ve derhâl gayretle xiulian uygulamam gerektiğini fark ettim.

Bu nedenle, xiulian durumum ne olursa olsun bu makaleyi yazmaya, eksiklerimi bulmaya ve gayretle xiulian uygulamaya karar verdim.

Dafa’yı Elde Etmek ve Mutlulukla Xiulian Uygulamak

Dafa’yı 1997 yılında, ortaokuldan bir sınıf arkadaşımdan öğrendim. ÇKP’nin eğitim sistemiyle ateizme şartlandırılmış olduğum için, qigong fikrini küçümsemiştim. Ancak sınıf arkadaşım Dafa’yı anlattığında büyük ilgi duydum. O gün Zhuan Falun kitabını eve götürdüm ve birkaç gün içinde bitirdim. Bu uygulamanın insanlara iyi olmayı öğrettiğini ve neden iyi olmaları gerektiğini açıkladığını gördüm. Ancak gençtim ve işle meşguldüm; bu yüzden bir süreliğine kenara bıraktım. Yine de tohum kalbime ekilmişti.

1998 yılında Dafa uygulayan başka bir sınıf arkadaşımla konuşurken bana, “Fa’yı iyi çalışmam gerekiyor. O, o kadar iyi ki. Sen de uygulamalısın,” dedi. O anda Dafa’yı uygulamaya başlamam gerektiğini hissettim. Böylece 20 yaşımda uygulama yoluna girdim. Üniversiteden mezun olduktan sonra çalışmaya başladım ve bir Fa-çalışma grubuna katıldım.

ÇKP’nin Dafa’ya zulmü başlatmasından bir yıl önce, geç yatma alışkanlığımı bıraktım. Grup egzersizlerine katılmak için sabah beşten biraz sonra kalkmaya başladım. Hızlı bir kahvaltının ardından işe gidiyordum. Akşam yemeğinden sonra ise Fa-çalışma grubuna katılıyordum. Öğretmendim; her dersi iyi anlatmaya, yaramaz olanlar dâhil her öğrenciye nazik davranmaya gayret ediyordum. Onlara Dafa’yı tanıtıyor, hem egzersizleri hem de iyi bir insan olmanın ilkelerini öğretiyordum.

Öğrenciler beni çok seviyordu. Bir veli toplantısında bir anne heyecanla bana, “Oğlum bu dönem büyük bir değişim yaşadı ve olgunlaştı. Öğretmeninin sınıfa Dafa’yı ve iyi insanlar olmayı anlattığını, anne-babalarına saygı duymayı öğrettiğini söyledi. Artık çok çalışacağını ve beni üzmeyeceğini söylüyor. Babasıyla boşanmamız nedeniyle eskiden çok hassas ve alıngandı; şimdi ise çok düzgün davranıyor. Okuldan sonra ödevlerini yapıyor ve ev işlerine yardım ediyor,” dedi.

Bu istikrarlı kişisel xiulian dönemini hatırladığımda, içimde büyük bir tatmin ve mutluluk hissediyorum. Fa’yı henüz yeterince derinlemesine çalışmamış olsam ve uygulamam yeni başlamış olsa da, Dafa kalbimde sağlam bir şekilde yer etmişti.

Zulüm Karşısında Kararlılığını Korumak

ÇKP’nin eski lideri Jiang Zemin, 20 Temmuz 1999’da Dafa’ya yönelik zulmü başlattı. Sayısız uygulayıcı evinden ayrılmak zorunda bırakıldı ve Çin’de sayısız insan, ÇKP’nin Dafa’ya yönelik iftiralarıyla zehirlendi. Annem, ciddi bir tonla artık uygulamamamı söyledi; pes etmem için yatağa yattı ve yemek yemeyi reddetti.

Ona, “Televizyonda anlatılanlar doğru değil. Dafa bize asla intihar etmeyi ya da ilaç almamayı öğretmez,” dedim. Dafa’ya yeni başladığım ve diğer uygulayıcılarla temasım olmadığı için, birçok uygulayıcının Pekin’e gidip hükümete başvuruda bulunduğunu ve Dafa için konuştuğunu bilmiyordum. Bildiğim tek şey Dafa’nın iyi olduğu ve televizyon haberlerinin yalan olduğuydu. Bu yüzden, başkaları uygulamamamı söylediğinde tereddüt etmedim.

O dönemde köy komitesi üyeleri ve okul müdürüm evimize geldi; ancak ben evde değildim. Annem korkmuştu ama durumu akıllıca ele aldı ve nüfus kaydımın başka bir yere taşındığını söyledi. Bunun üzerine köy komitesi artık beni rahatsız etmedi. Müdür, ailemin yoksul olduğunu görünce anlayış gösterdi ve beni üst makamlara bildirmedi. O dönemde uygulamam sağlam olmadığı için, zulüm daha ağır olsaydı buna dayanamayabileceğimi düşünüyorum. Merhametli Shifu’nun beni koruduğuna inanıyorum; aksi hâlde bugünlere gelemezdim.

Diğer uygulayıcılarla konuştuktan sonra, Dafa için ses çıkarmam gerektiğini fark ettim. Yapışkan etiketler aldım ve üzerine keçeli kalemle “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” ve “Falun Dafa doğru Fa’dır” gibi ifadeler yazdım. Öğle aralarında bunları elektrik direklerine ve duvarlara yapıştırdım. Daha sonra bilgilendirme materyallerine ulaşabildim ve bisikletle evlerin kapılarına dağıttım. Sonradan bunun Dafa’ya saygısızlık olduğunu fark ettim; bu yüzden, dağıtmadan önce çıktıları kilitli poşetlere koymaya başladım. Ailem fark etmeden Dafa’yı doğrulamak istiyordum. Akşamları gizlice Fa’yı çalışıyordum.

Diğer uygulayıcılar gibi Pekin’e gidip Dafa’yı doğrulamadım. Çocukluğumdan beri çekingen biriydim; ancak Dafa’yı uygulama konusundaki kararlılığım hiç sarsılmadı.

Gayretle Uygulamaya Yeniden Başlamak

Annemin haberi olmadan Fa’yı çalıştım, pankartlar astım ve bilgilendirme materyalleri dağıttım. ÇKP’nin zulmü uygulamayı bırakmama neden olmadı; ancak duygu ve duygusallık beni yoldan çıkardı. Evlenme zamanım gelmişti. Birçok iniş çıkıştan sonra eşimle tanıştım. İyi bir insandı ve Çin’deki çoğu insanın aksine, ona Dafa’dan bahsettiğimde düşmanca bir tavır sergilemedi. Dafa’ya karşı doğru düşüncelere sahipti ve Dafa’ya zulmedildiğini kabul ediyordu. Sonrasında doğal bir süreçle onunla evlendim.

İnsani duyguların içinde kayboldukça, xiulian konusunda giderek gevşedim. Fa’yı çalışmayı ve pankart asmayı bıraktım. Sıradan bir insan gibi yaşamaya başladım. Yine de günlük hayatta kendimi Dafa uygulayıcılarının ölçütlerine göre tutmaya devam ediyordum.

Bir keresinde müdür, beni bölgenin Siyasi Danışma Konferansı’na üye olmaya davet etti. Eğitim Bürosu’na gittiğimde, Falun Gong uygulayıcısı olmadığımı ve Dafa’ya karşı olumsuz düşüncelere sahip olduğumu belirten bir beyan yazmam istendi. Dafa’dan birkaç yıl uzak kalmış olsam da, Dafa’nın tohumu hâlâ kalbimdeydi. Bunun Shifu’nun bana verdiği bir sınav olduğunu fark ettim; bu nedenle beyanı imzalamayı reddettim ve otobüsle eve döndüm.

Belki de Shifu, hâlâ doğru düşüncelerim olduğunu gördü ve köyümde yaşlı bir uygulayıcıyla karşılaşmamı ayarladı. Böylece uygulamaya yeniden başladım. 2008 yazında, başka bir uygulayıcının verdiği Shifu’nun yeni makalelerini okuduğumda, Shifu’nun merhamet dolu çağrılarını gördüm ve gözlerim doldu. İçimden Shifu’ya, iyi uygulayamamış olsam da geri döndüğümü söyledim ve beni terk etmediği için teşekkür ettim. O günden sonra, gayretli uygulama yolunda yürümeye başladım.

İçe Bakmak

Xiulian uygulamaya yeniden başladıktan sonra, yıllar boyunca evden uzak kalmış ve sonunda geri dönmüş bir çocuk gibi hissettim. Diğer uygulayıcılarla birlikte Fa’yı çalıştım ve bulabildiğim her boş anı Dafa kitaplarını okumak için kullandım. Fa’yı ne kadar çok çalışırsam, o kadar çok anladım.

Daha sonra öğretileri çalışmanın aciliyetini fark ettim ve yaz tatilinde Fa’yı ezberlemeye başladım. Sabah saat 6’da doğru düşünceler gönderdikten sonra Zhuan Falun’u ezberliyordum. Başlangıçta tek bir paragrafı ezberlemek iki saatimi alıyordu; daha sonra bu süre yirmi dakikanın altına düştü. Fa, katman katman ilkeleri gösterdi ve bu da xinxing’imin yükselmesine yol açtı. Fa’nın rehberliği ve Shifu’nun merhametli koruması altında, sınavları birer birer geçtim.

1. Kendini Koruma Zihniyetini Bırakmak

Eşimle sık sık tartışıyorduk; çünkü bende güçlü bir kendini koruma zihniyeti vardı, o ise çabuk öfkelenen biriydi. Fa’yı daha derinlemesine çalıştıkça, bu takıntıyı bırakmam gerektiğini fark ettim. Ancak iradem yeterince güçlü olmadığı için onu tamamen ortadan kaldıramıyordum. Bir keresinde, benim sorumluluğum olmayan küçük bir mesele yüzünden eşim bana çok öfkelendi. Buna dayanamadım ve onunla tartışmaya hazırlanırken aniden şu düşünce geldi: “Ben bir uygulayıcıyım. Bu çatışmayı onun gibi nasıl ele alabilirim?” Yine de içimde hâlâ bir öfke vardı.

Bu davranışın gerçek benliğimden kaynaklanmadığını fark ettim. Kendime, “Karşılık vermesen ne olur? Sen bir uygulayıcı mısın yoksa sıradan bir insan mı?” diye sordum. Bu sınavı geçmem ve kendini koruma zihniyetini bırakmam gerektiğini kendime söyledim.

Bu içsel muhasebeyi defalarca yaptıktan sonra sakinleştim ve takıntıyı tamamen bırakabildim. Eşime içtenlikle, “Hatalıydım. Lütfen kızma, bu sağlığın için iyi değil,” dedim. Şaşırdı ve, “Neden benimle tartışmıyorsun? Nihayet hatalı olduğunu mu fark ettin? Bunu gerçekten görebiliyor musun?” dedi. Ben de, “Birçok eksiğim olduğunu biliyorum. Bundan sonra lütfen bana bunları söyle,” dedim.

Biraz şaşkındı. Ona, “Shifu, karakterimizi geliştirmek için içimize bakmamız gerektiğini söylüyor. Bir uygulayıcı olarak, çatışmaların sorumluluğunu başkalarına yüklememeliyiz. Böylece xinxing’imizi yükseltebiliriz,” dedim. Gülümsedi ve bir şey söylemedi. Daha sonra benzer tartışmalar yaşadık, ancak her birini sakinlikle geçebildim. Hatta bir keresinde eşim benden özür diledi ve “Bugün kızmamalıydım. Hatalıydım. Senin gibi içime bakmalı ve kendimi geliştirmeliyim.” dedi. İkimiz de güldük.

2. Eşimin Başka Bir İlişkisiyle Sakin Bir Şekilde Yüzleşmek

Bir seferinde eşim gece vardiyasından eve döndükten sonra, telefonunda bir mesaj belirdi: “Canım, dün gece iyi uyudun mu?” Donakaldım ve gözyaşlarım hemen aktı. Eşim ne olduğunu sordu. Mesajı ona gösterdim. “Kim olduğunu bilmiyorum. Yanlış numaraya gönderilmiş olmalı. İstersen arayıp sorabilirim,” dedi. Ben ise, “Kesinlikle onunla bir bağın var. Sana inanamıyorum,” dedim. Ağladım; o da beni uzun süre teselli etti. Evden çıkmasını istedim ve bir süre yalnız kalmak istediğimi söyledim. Endişeyle, “Acele davranma,” dedi. Yapmayacağımı söyledim.

Sonra o numarayı aradım. Kadın, kız kardeşinin telefonunu kullanarak eniştesine mesaj atmak isterken yanlış numaraya gönderdiğini söyledi. Buna inanmadım. Ağlamaya devam ettim ama kısa sürede durdum. Kendi kendime, “Bugün yaşananlar doğru da olabilir, yanlış da. Eğer doğruysa, uygulamadan vaz mı geçeceksin? Bir uygulayıcı mı olmak istiyorsun yoksa sıradan bir insan mı?” dedim.

Sakinleştim ve Haftalık Minghui Dergisini okumaya başladım. Bir uygulayıcının, eşinin yıllarca süren ilişkisiyle ilgili paylaşımını hatırladım. Bu uygulayıcı kırgınlık duymamış, aksine eşine diğer kadına iyi davranmasını söylemişti; çünkü onun için de durum kolay değildi. Daha sonra bu iyiliğin içinde bencillik olduğunu fark etmiş ve eşine, hem kendisi hem de o kadın için doğru olmayan bu ilişkiyi kesmesini önermişti. Eşi, uygulayıcının merhametinden etkilenmiş ve ilişkiyi bitirmişti; sonrasında da Dafa uygulamaya başlamıştı.

Bu paylaşımı hatırlayınca utandım. Kendi kendime, “Bu sınavı geçmeli ve onurlu bir uygulayıcı olmalıyım,” dedim. Gözyaşlarımı sildim ve eşimi odaya çağırdım. Ağlamadığımı görünce şaşırdı. Sakin ve içten bir şekilde, “Şimdi iyiyim. Bugün yaşananın doğru mu yanlış mı olduğunu bilmiyorum ve bunun üzerine kavga etmek istemiyorum. Yanlışsa, ne âlâ. Doğruysa da kızgın değilim. Ben bir uygulayıcıyım ve her şeyin bir kader bağı olduğunu biliyorum. Eğer bu mesele doğruysa, bir eş ve baba olarak kimliğini hatırlamanı umuyorum. Doğru seçimi yapabileceğine ve bunu düzgünce ele alacağına inanıyorum,” dedim.

Eşim donup kaldı. Duygulanarak, “Sen gerçekten çok iyisin! Nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?” dedi. Ben de, “İyi olan ben değilim. Dafa iyi. Bir düşün: Dafa olmasaydı, bunu bu kadar kolay bırakabilir miydim?” dedim. İçtenlikle başını salladı ve, “Bu Dafa gerçekten çok iyi!” dedi.

Takıntılarımı Ortadan Kaldırmak İçin Doğru Düşünceler Göndermek

Uygulama ilerledikçe, hem alanım hem de xinxing’im yükseldi. Shifu’nun 2003 Fener Bayramı Günü Verilen Öğreti başlıklı konuşmasını ilk okuduğumda hiçbir şey anlamamıştım. Ancak bir sınavdan diğerine geçtikçe, Fa’yı daha iyi kavramaya başladım. Kendi seviyemde, sıkıntılarla karşılaştığımızda kilit noktanın; insani takıntıları bırakıp bırakamadığımız, doğru düşüncelere sahip olup olmadığımız ve kendimizi Dafa’nın ölçütleriyle değerlendirip değerlendiremediğimiz olduğunu fark ettim.

1. Kıskançlığı ve Kırgınlığı Ortadan Kaldırmak

Eşim bir gazidir ve askerlikten emekli olduktan sonra mevcut birimde görevlendirildi. Sıradan bir işçi olarak çalışıyordu ve kadrolu bir pozisyona sahip değildi. Kadrolu pozisyonlar, bağlantıları olan yeni üniversite mezunlarına kişi başı 100.000 yuan karşılığında satılmıştı.

Memnuniyetsiz gazilerin hükümete başvurmasını engellemek için, ÇKP yetkilileri onlara kadrolu pozisyonlar teklif etmişti; ancak eşimin birimi bu konuda bilgilendirilmemişti. Devlet memurlarının maaşları artarken, eşimin geliri aynı kaldı. Bunu haksızlık olarak gördüm ve sorunu çözmek ya da daha fazla para kazanmak için yeterince çaba göstermediğini düşünerek eşime karşı kırgınlık geliştirdim. Bu arada evdeki büyük sorumluluklar da benim üzerimdeydi. Zamanla çeşitli düşünceler oluştu ve onu küçümsemeye başladım.

Sürekli Fa çalışması beni yavaş yavaş değiştirdi. İçime baktığımda, bu olumsuz düşüncelerin şöhret ve kazanç takıntımdan kaynaklandığını gördüm. Eşimi suçlamak bir yana, ona teşekkür etmem gerektiğini fark ettim. Bir keresinde grup Fa çalışmasından eve dönerken şu aydınlanma geldi: “Eşim ÇKP’nin ekonomik zulmüne maruz kalıyor. Bu onun hatası değil, ÇKP’nin yanlışlığı. Onu nasıl suçlayabilirim? Ona merhamet duymalıyım.” Sonuçta, xiulian uygulamamı onca yıl desteklemişti ve onun hayatı çok değerliydi—onu nasıl küçümseyebilirdim? Bunun kırgınlık ve kıskançlık olduğunu gördüm ve bir uygulayıcı olarak bu takıntıları istemedim.

O günden sonra, kırgınlık ve kıskançlık ortaya çıktığında onları ortadan kaldırmak için doğru düşünceler göndermeye başladım. Bir gün zihnime, eşimin aylık maaşının 3.000 yuan olması gerektiği düşüncesi geldi. Kısa bir süre sonra, eşimin birimindeki gaziler hükümete başvuruda bulundu. Eşime kırılmak yerine onu cesaretlendirdim. Özgüveni arttı ve talebini yetkililere bizzat iletti. Sonunda eşimin maaşı 3.000 yuana yükseldi; o zamana kadar 1.000 yuanın biraz üzerindeydi.

Daha sonra fark ettim ki doğru düşüncelerim yeterince güçlü değildi; çünkü uygulayıcıların maddi imkânları Dafa kaynaklarıdır. Uygulayıcıların iyi bir yaşam sürmesi de Dafa’yı doğrulamanın bir yoludur. Başkaları 5.000 yuan alırken onun 3.000 yuan alması için bir neden yoktu. Üstelik geçmişteki eksik ödemelerin de telafi edilmesi gerekiyordu. Eski güçlerin mali zulmünü kabul etmeyi reddettim. Şaşırtıcı bir şey oldu: Çok geçmeden eşimin maaşı meslektaşlarının seviyesine yükseltildi ve yıllar içindeki farkı kapatmak için tek seferde 200.000 yuandan fazla ödeme yapıldı.

Dafa’nın mucizevi gücünden ve içe bakmanın kudretinden derinden etkilendim; böylece 2003 Fener Bayramı Sırasındaki Batı Amerika Fa Konferansında Fa'nın Öğretilmesi’nde anlatılan Fa ilkelerine dair kavrayışlar edindim.

2. Rekabet Zihniyetini Ortadan Kaldırmak ve Duygulara Hafif Yaklaşmak

Annem vefat ettikten sonra babam bizimle yaşamaya başladı. Çabuk öfkelenen bir yapısı vardı ve başkalarının söz ve davranışlarına karşı hassastı. Evde neredeyse her gün çatışmalar yaşanıyordu.

Bir gün kocam kiraya verilecek bir ev için mobilya taşımaya gitti. Babam eşime eldiven uzattı. Eşim meşguldü ve sert bir tonla karşılık verdi. Babam öfkelendi, eve döndü ve eşimin eksiklerini bana sayıp döktü. Eşimi ve kayınpederimin evini aradı; öfkesini boşaltmaya kararlıydı. Eşim araya girdiğinde babam ona bir tokat attı. Eşim öfkelenmedi, sadece ne olduğunu sordu. Babam onu azarladı.

Şok olmuştum; bu kadar küçük bir mesele için neden bu denli öfkelendiğini anlayamadım. Korkudan ağladım ve ne yapacağımı bilemedim. Bunun uygulamamla ilgili olduğunu düşündüm. Babamın gözleri fırlamış hâlde bağırışını görünce, bunun rekabet zihniyetinin bir yansıması olduğunu ve Shifu’nun bana bir işaret verdiğini fark ettim. Bu zihniyeti kendimde istemiyordum. Rekabet zihniyetini ve onun diğer boyutlardaki karma alanını dağıtmak için doğru düşünceler gönderdim.

Ayrıca babama yönelik duygusal takıntımı da gördüm. Eşim babam hakkında olumsuz bir şey söylediğinde, onu ikna edene kadar babamı savunuyordum. Bu takıntımı ortadan kaldırmak için de doğru düşünceler gönderdim. Bir süre sonra babamın sakinleştiğini ve eşime tokat attığı için pişman olduğunu söylediğini gördüm. Kayınpederimin önünde eşimden özür diledi. Eşim gülümseyerek, “İyiyim. Bana vurmuş olsan da sana kızgın değilim,” dedi.

Rekabet zihniyetini ve babama olan duygusal takıntımı dağıtmak için doğru düşünceler gönderdiğimde, şiddetli bir aile çatışması böylece çözüldü. Sonradan düşündüm ki, bu sınavı insani takıntılar ile doğru düşünceler arasındaki tercihim sayesinde geçmiştim. Bu, Shifu’nun Fa’da bahsettiği “seçim” ilkesi değil miydi?

Bir ay sonra, eşimle babam eskisinden çok daha iyi geçinmeye başladı ve evimiz uyumlu bir hâle geldi.

Öğretim Çalışmalarımla Gerçeği Açıklamak

Kuzey Amerika Turunda Fa'yı Öğretme konferansını çalışırken, gerçeği açıklamanın Dafa uygulayıcılarının yapması gereken üç işten biri olduğunu fark ettim. Bu nedenle, bunu iyi yapmaya kararlıydım.

Fa çalışması, Dafa uygulayıcılarının toplumdaki davranışlarının insanların Dafa’ya bakışını etkilediğini de bana gösterdi. Dafa’yı bilmeyenler, Dafa’yı uygulayıcıların tutum ve davranışları üzerinden değerlendirir. Gerçeği iyi açıklasak bile, kendimizi iyi davranışlarla ortaya koymazsak, insanların Dafa hakkında olumsuz bir izlenim edinmesi kaçınılmazdır.

2008’de uygulamaya yeniden başladıktan sonra, bir öğretmen olarak yeni beceriler öğrendim ve öğretim yöntemlerimi geliştirdim. Ayrıca her öğrenciye açık fikirli yaklaştım; çünkü velilerin öğretmenleri, çocuklarının notlarının yükselip yükselmediğine ve okulda ilgi görüp görmediklerine bakarak değerlendirdiğini biliyordum.

Birden fazla sınıfı sıralamanın en altından en üstüne taşımamın yanı sıra, yaramaz öğrencileri daha çalışkan ve saygılı hâle getirdim. Öğrenciler, veliler, meslektaşlar ve yöneticiler tarafından takdir edildim. Pek çok veli, çocuklarının benim sınıfımda olmasından gurur duyuyordu. Hatta bazıları, bağlantılarını kullanarak çocuklarını sınıfıma aldırmaya çalıştı.

Eğitim ofisi müdürü, “Birçok okulda görev yaptım; sizin eğitim yaklaşımınız gibi bir yaklaşımla hiç karşılaşmadım,” dedi. Okul müdürü de bana hayranlık duyuyordu. Bu durum, Dafa uyguladığım için eskiden beni küçümseyen yaşlı bir öğretmenin bana saygı duymasını sağladı. İnsanlara şunu göstermek istiyordum: Dafa uygulayıcıları başarısız ya da işlerinde yetersiz değildir; aksine, eşsiz niteliklere sahip insanlardır.

Günümüz toplumunda, özellikle zengin ve nüfuzlu velilerden öğretmenlere hediye verilmesi yaygındır. Hediyeleri reddediyordum; ancak korkudan, uygulayıcı olduğumu söylemiyordum. Bu da bazı velilerin yanlış anlamasına yol açtı. Hatta bazıları hediyeleri beğenmediğimi ya da miktarını az bulduğumu düşünüp çocuklarına haksız davranacağımı sandı. Daha sonra anladım ki, hediyeleri reddetmek “iyi bir öğretmen” olduğumu göstermek için değil, Dafa uygulayarak edindiğim daha yüksek bir ahlaki ölçütü yansıtmak içindi.

Bunun üzerine hediye getiren velilere mektup yazmaya başladım ve hayat ilkelerimin doğruluk, iyilik, hoşgörü ve tahammül olduğunu nazik ve ölçülü bir dille anlattım. Ardından hediyeleri iade ettim. Veliler mesajımı anladı. Aynı zamanda öğrencilere daha da özen gösterdim ve veliler daha da duygulandı.

Örneğin, sınıfımda bir mafya liderinin oğlu vardı; itaatsizdi ve eğitilmesi zordu. Merhametle yaklaştım ama kurallardan taviz vermedim. Zamanla saygılı hâle geldi ve ders çalışmayı sevdi. Hatta 100 üzerinden 94,5 aldı. Annesi, Çin Yeni Yılı bahanesiyle kızım için hediye verdiğini söyleyerek bana 2.000 yuan getirdi. Ona bir mektup yazıp insan olma ilkelerimi anlattım ve parayı iade ettim. Mafya lideri bundan çok etkilendi ve hayatında tanıdığı en iyi öğretmen olduğumu söyledi. Hatta genelde oğlunu koşulsuz korumasına rağmen, oğluna beni kızdırmamasını tembihledi. Daha sonra parayı tekrar getirdiler. Kabul etmekten başka çarem kalmadı; ancak karşılığında tropikal bölgelerden pahalı meyveler, kitaplar ve çocuk için kıyafetler aldım. O günden sonra ailesiyle iyi dost olduk.

Sonradan fark ettim ki, bu tür dolaylı gerçeği açıklama yeterince etkili değildi; çünkü hâlâ korku ve güvenlik endişeleri taşıyordum. Velilerin beni anlamayacağından ve yetkililere bildireceğinden korkuyordum. Bunun bir uygulayıcıya yakışmadığını gördüm ve bu insani takıntıları ortadan kaldırmaya karar verdim. Söz ve davranışlarımın, gerçeği açıklamanın en iyi yolu olmasını istedim. Bu nedenle, o zamandan sonra veliler bana hediye ya da para verdiğinde, Dafa uygulayıcısı olduğumu söyledim ve gerçeği onlara açıkça anlattım.

Bir kız öğrencinin anne tarafından dedesi, bir keresinde bana iki kutu kuru meyve ve 500 yuanlık bir hediye kartı getirdi. Bana söylemeden aceleyle ayrıldı. Ailesine bir mektup yazdım. Kızın babasının bir karakolda çalıştığını bildiğim için tereddüt ettim. Müdür ya da müdür yardımcısıysa beni rahatsız edebileceğini, hatta tutuklayabileceğini düşündüm. Sonra düşüncemi değiştirdim: Korkmamalıydım. Babası karakol müdürü bile olsa, ona gerçeği açıklamak benim için iyi bir şeydi—ne kadar çok, o kadar iyi. Anlattıklarımı anlarsa, Dafa uygulayıcılarına zulmetmezdi. Bu çok iyi bir şey olurdu.

Bu yüzden mektupta Falun Gong’un ne olduğunu, Dafa uygulayıcılarının nasıl daha iyi insanlar olmayı öğrendiğini, Tiananmen’deki kendini yakma olayının nasıl sahnelendiğini, ÇKP’den ve ona bağlı kuruluşlardan ayrılma hareketinin nasıl büyüdüğünü, Falun Gong’un dünyanın dört bir yanında uygulandığını, Dafa uygulayıcılarının neden hayatlarını riske atarak gerçeği açıkladığını ve günlük hayatta kendimi nasıl daha yüksek ölçütlerle değerlendirdiğimi anlattım. Ayrıca, böyle bir tercihle karşılaştığında zulme katılmamasını nazikçe rica ettim.

Bu mektubu ve öğrenci için 900 yuan değerinde giysi ve diğer eşyaları annesinin çalıştığı birime götürdüm. Annesi o akşam bana bir mesaj gönderdi. İlk cümlesini hâlâ hatırlıyorum: “Mektubunuzu gözyaşları içinde okudum. Bunun bir komplo olduğunu biliyorum.”

Mesajında adaletin yanında olduğunu ifade ediyor ve Dafa uygulayıcılarına duyduğu takdiri ince bir dille dile getiriyordu. Bu mektubun eşini de benzer şekilde etkileyeceğine ve diğer boyutlardaki kötü unsurların dağılacağına inanıyorum. Onların uyanışı beni çok sevindirdi ve Shifu’ya olan minnettarlığımı daha da artırdı; çünkü benim yaptıklarım, sınırsız Dafa içinde yalnızca küçücük bir parçaydı. Canlı varlıkları kurtarmak uğruna Shifu’nun katlandığı muazzam fedakârlıklar ise kelimelerle ifade edilemez.

Hong Yin’i Ezberlemek ve Yüz Yüze Gerçeği Açıklamak

Gerçeği açıklarken güçlü bir korku zihniyetim vardı; yanlış anlaşılmaktan ve ihbar edilmekten çekiniyordum. Bir öğretmen olmama ve genel olarak konuşmada sorun yaşamamama rağmen, yabancılarla konuşmakta iyi değildim. Bu korkunun bencillikten kaynaklandığını biliyordum. Bu sınavı daha çok Fa çalışarak geçmek istedim.

Ancak birçok denemeden sonra başarısız oldum. Evde Fa çalıştıktan sonra kendime güvenim artıyor, dışarı çıktığımda ise konuşamaz hâle geliyordum. Her seferinde pişman oluyor ve kendimi bu kadar beceriksiz olmakla suçluyordum. Fakat kendimi suçlamak sorunu çözmüyor, aynı hataları tekrar ediyordum.

Bu durum beni endişelendiriyordu ve nasıl aşacağımı bilmiyordum. Bir uygulayıcı beni cesaretlendirdi ve dışarı çıkmanın ilk adım olduğunu, korkuyu aşmam gerektiğini söyledi. Ama bunu yapamıyordum ve korku ile endişeyi kendi gerçek düşüncelerim sanıyordum.

Bir gün Hong Yin IV’ü ezberlemeye başladım. Şiirleri okudukça kötü düşüncelerim zayıfladı, doğru düşüncelerim güçlendi. Onu aşkın şiiri ezberledikten sonra içimde yeni bir merhamet hâli oluştu. Canlı varlıklara karşı bencilliğim ve kayıtsızlığım ortadan kalktı. Hong Yin IV’ü ezberledikten sonra elektrikli bisikletimle dışarı çıkıp gerçeği açıklamaya başladım. Karşı yönden bisikletle gelen seksen yaşlarında bir adamla karşılaştım. Ona aldığı lahananın fiyatını sordum ve ardından ÇKP’den ayrılmanın önemini anlattım. Hemen kabul etti.

Kalbimin derinliklerinden gelen o merhamet hâlini hâlâ hatırlıyorum. Bu başarılı deneyim, Dafa’nın gücünü bizzat görmemi sağladı. Fa’yı ezberlemek beni doğru düşünceler ve merhametle dolduruyor. Karşımdaki kişi de bu merhameti hissediyor ve sadece birkaç dakika içinde ÇKP’den ayrılmayı kabul ediyordu.

Daha sonra diğer uygulayıcılarla birlikte pazarlarda gerçeği açıklamaya başladım. İnsanlarla ne kadar çok konuşursam, doğru düşüncelerim ve merhametim o kadar artıyordu. Sadece iki saati biraz aşan bir sürede, 19 kişiyi ÇKP örgütlerinden ayrılmaya ikna ettim. Bunun Shifu’nun yardımıyla olduğunu biliyordum. Shifu’nun yardımı olmasaydı, benliğimi ve eski evrenin bencilliğini aşmam mümkün olmazdı.

Son Söz

Uygulama yaptığım bu yıllar boyunca pek çok kayıp ve kazanım yaşadım. İyi yaptığım bazı şeyleri yazmış olsam da, birçok eksiğim olduğunu biliyorum. İnsani takıntılar sık sık ortaya çıkıyor ve iyi geçemediğim pek çok sınav var. Uygulama durumum istikrarlı değil ve kendime karşı gevşek davrandığım zamanlar oldu.

Salgın döneminde herkesin durumunu bildirmek için akıllı telefon kullanması zorunlu hâle geldi. Bu da bende cep telefonu bağımlılığı geliştirdi. Kısa videolar izlemek çok zamanımı aldı ve daha da kötüsü, xiulian konusunda gevşememe yol açtı. Fa çalışırken, doğru düşünceler gönderirken ve egzersizleri yaparken artık odaklanamaz hâle geldim.

Burada, cep telefonu bağımlılığının tehlikesi konusunda uygulayıcı arkadaşları uyarmak istiyorum. Bu takıntı ortadan kaldırılmazsa, uygulamamızın başarısızlığa uğramasına neden olabilir. Bizim için her şeye katlanan merhametli Shifu’nun ve kurtuluşumuzu bizden bekleyen tüm canlı varlıkların karşısında mahcup oluruz.

Shifu’ya söz veriyorum: cep telefonu bağımlılığından kurtulacağım, rahatlık ve iyi bir yaşam peşinde koşma takıntımı ortadan kaldıracağım. Shifu’nun öğretilerini takip edecek, üç işi iyi yapacak, gayretle xiulian uygulayacak ve Shifu’yu gerçek evime kadar izleyeceğim.

(Minghui.org’daki 22. Çin Fahui’ye Sunulan Makalelerden Seçilmiştir)

Orijinal Çince makale